Agora, İzmir şehri içinde, Tepekule ve Kadifekale ile birlikte en önemli üç ören yerinden biridir. Namazgah semtinde bulunan ve Roma döneminde mermer döşeli büyükçe bir avlu çevresinde, sütun ve kemerler üzerine çok katlı olarak inşa edilmiş bir yapı topluluğudur. Üç katı ile dünyadaki tek örnektir. Ayrıca Roma'daki Traianus'tan sonra dünyada ki en büyük bazilika buradadır. Sözcük anlamı "Pazar Yeri" olan Agora, ticari bir alan olmakla birlikte politik toplantılar ya da halk mahkemelerinin de yapıldığı devlete ait bir alandır.
Agora'nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Arkeoloji ve Tarih Parkı olarak düzenleme çalışmaları içinde, yeni kazı çalışmaları sürmektedir. Bu proje ile Agora'nın Kemeraltı Çarşısı, Basmane'deki oteller, Kültürpark ve Antik Tiyatro ile Kadifekale bağlantısının yapılması planlanmıştır. Agora'nın Antik dönemindeki yerinin belirlenmeside en önemli etken hiç kuşkusuz bol suya sahip bir alan olmasıdır. Batı Portik'te (Stao) görülen büyük sarnıçlar ile çeşitli kanalizasyon parçaları bunun kanıtıdır. Öte yandan yapının kuzey yönünde, Bazilika girişinde bulunan kaynak suyunun, ilk çağdan bu yana akmakta olduğu düşünülmektedir. Ancak bu suyun içilmemesi önerilmektedir. Agora'nın Batı Kapısı kemeri üzerinde İmparator Marcus Aurelius'un karısı Faustina'nın kabartma portresini görebilirsiniz. Agora'daki en önemli buluntulardan bir kısmı; Roma dönemi dükkanlarına ait olan bölümlerin duvarlarında beyaz sıva üzerine çizilmiş "grafiti"lerdir. Çok değerli olan bu çizimler, portatif çatı ve brandalar ile korumaya alınmıştır.
Son kazılarda dönemin şehir meclisi toplantılarının yapıldığı Bouleterion ile dört katlı ilginç bir yapıya sahip olduğu anlaşılan büyük hamam ve oldukça geniş bir alana sahip mozaikler de gün ışığına çıkarılmıştır. Agora'yı gezerken, bir zamanlar Liman Kale'de bulunduğu var sayılan Latin armalı mermerler ile son derece önemli işçilikle yapılmış Osmanlı mezar taşlarını birlikte görebilir, hepsini tek tek inceleyebilirsiniz. Agora'nın önemli bölümü henüz toprak altındadır ve güney yönündeki park, okul ve Osmanlı dönemi Namazgah Hamamı'nın bulunduğu yapı grupları da Agora'nın üzerindedirler.
Agorayı gezerken uyarı yazılarına dikkat etmeniz, özellikle kemer ve tonozların olduğu bölümlerde ve merdivenlerde dikkatli olmanız gerekmektedir. Kazıların sürdğü bölümlere ziyaretçiler alınmamaktadır.
Namazgah Mahallesi'nde, 826. Sokak
Roma döneminde yapılan bu alan İ.S. 178'de meydana gelen depremden sonra büyük onarım görür. Kuzey yönü bölümünde seçimlerin yapıldığı ve siyasal sorunların tartışıldığı bazilikanın bulunduğu alandan çıkarılan Demeter, Poseidon, Artemis ve Amphitrite heykelleri İzmir Sanat ve Tarih Müzesi'nde, diğer heykellerin bir bölümü ise İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Agora, 1932 - 1963 yılları arasında yapılan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılmış ve 178 yılındaki depremden sonra yapıldığı düşünülen bir ören yeridir. Bizans ve Osmanlı dönemlerinden beri var olan Kocabahçe, Dikilitaş ve Alaybeyi mezarlıkları altındaki Agora kalıntıları, yüzyıllardır yarı açıkta duran bazı mermer sütunların ilgi çekmesi ve 1930 yılında yaşanan bir selden sonra fark edilen kalıntıların incelenmesi sonucu ortaya çıkarılır